Bize Mâlik, Ebu’z-Zinâd’dan; o da el-A’rec’den; o da Ebû Hureyre (radıyallâhü anh)‘dan tahdîs etti ki, Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her peygamberin duâ edegeldiği kabul edilmiş bir duâsı vardır. Ben o duamı, âhirete ümmetime şefaat etmek için saklamak istiyorum.” buyurmuştur.
Ve bana Halîfe ibn Hayyât söyledi: Mu’temir şöyle demiştir: Ben babam Süleyman et-Teymî’den işittim; o da Enes ibn Mâlik’ten ki, Peygamber Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle şöyle buyurmuştur: “Her peygamber bir istek istedi -yâhud şöyle buyurdu:- Her peygamberin bir duası vardır, onunla dua etti de duası kabul olundu. Ben ise duamı kıyamet gününde ümmetime şefaat için ayırdım.” *
*Peygamberlerin yaptıkları dualar umumiyetle kabul olunmaları ümîd edilmekle beraber, kesin değildir. Ancak kesinlikle kabul olunmaya lâyık birer duâ hususiyetleri vardır. Nitekim birçok peygamberlerin kabul edilmiş ve Kur’ân-ı Kerîm’de tescil edilmiş olan duaları vardır: Âdem Peygamber’in tevbe duası, Nûh Peygamber’in kavminin helaki hakkındaki duası, Mûsâ Peygamber’in Fir’avn’ın helaki için yaptığı duası, İsâ Peygamber’in Mâide duası bunlardandır, Yunus Peygamberin bağılıın karnında ettiği, Eyyüb Peygamberin hastalığına şifa istediği dua; bunlar kesinlikle kabul edilmiş dualardır. Bu hadîslerde Peygamberimiz, kabul olunacağı kesin olan duasını âhirette ümmetine şefaat için ayırdığını haber vermiştir.