Yanan kişiye okunacak dua

Eğer bir yakınınızın ya da sizin yanık gibi bir sağlık sorunu varsa, dua etmek istiyorsanız, aşağıdaki duayı edebilirsiniz. Arapçası: Türkçe Okunuşu: Ezhibil-be’se rabben’nasi eşfi ve enteş’şafi la şifae illa ent. Anlamı: Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle şifâ ver ki hiç bir

Cafer-i Sadık Hazretlerinin Usbûiyyesi

Cafer-i Sadık Hazretlerinin Usbûiyyesi (Haftalık istiazeleri) 1-Âfet ve Hastalıklardan Korunmak İçin 2-Nazardan Korunmak ve Şeytanın Defolması İçin 3-Büyücü, Şeytan, Zâlim ve Cinlerin Şerrinden Korunmak İçin 4-Düşman, Musibet ve Tuzak Gibi Kötülüklere Karşı 5-Gece-Gündüz Ansızın Gelebilecek Belalar ve Habis Ruhlara Karşı 6-İnsan, Cin, Hastalık ve Gönül Darlığına Karşı 7-Nazardan Korunma, Makbuliyet, Heybet, Nusret, Emniyet ve Lütuflara

Hz. Peygamber’in Ebu Umame’ye Öğrettiği Dua

Ebû Ümâme’nin (r.a) okuduğu rivayet edilen duası… Ebû Ümâme, künyesiyle meşhur bir sahâbîdir. Önce Mısır’da sonra da Humus’ta yerleşmiştir. Hz. Peygamber’den 150 hadis rivayet etmiştir. Hadisleri Kütüb-i Sitte’de yer almıştır. Kendisinden Şamlılar rivayette bulunmuşlardır. Hicrî 81 (veya 86) yılında Humus’ta vefat etmiştir. Bazılarına göre Şam bölgesinde en son vefat eden sahâbîdir. Arapçası: اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْألُكَ مِنْ خَيْرِ مَا سَأَلَكَ مِنْهُ نَبِيُّكَ

Berat gecesi nasıl değerlendirilir? Önem ve fazileti nedir?

Şaban ayının ondördüncü gününü onbeşinci gününe bağlayan gece. Bu gece, değişik adlarla da anılmaktadır: Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle ‘Mübârek’; kulların günahlarının affolunması ve temize çıkmaları sebebiyle ‘Beraet’; kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle ‘Rahmet’, geceyi iyi değerlendiren kulların seçilerek salih kullar arasına alınması sebebiyle ‘Berae veya Sakk’ adı da verilir. Bu gecenin

Radînâ bîllâhi Rabben ve bil islâmi dinen ve bi Muhammedin nebiyyen

“Raditü billâhi rabben ve bil İslâmi dinen. Ve bi Muhammedin sallallahu teale aleyhi vesellem Rasulen.” Manası: “Rab olarak Allah’ı, din olarak İslamiyet’i, Peygamber olarak da (Hz.) Muhammed’i kabul ettim ve buna cânu gönülden razı oldum” demektir. Söz konusu ifade, Müslümanlar arasında sıkça kullanılan bir dua ve beyandır ve bir kişinin Allah’ın izniyle İslam dinine inandığını ve

Tevbenin makbul olması için nelere dikkat etmemiz gerekir?

Tevbenin kabul edilmesi için, gönülden pişmanlık duymak, eski hataları ürpertiyle ve büyük bir mahcubiyetle hatırlamak, ruhta meydana gelen boşlukları istiğfarla, ibadet ü tâatla doldurmak, Allah rızasına götüren yollar dışında geçen hayat için âh ü enîn edip ağlamak ve her türlü haksızlığı gidermeye çalışmak önemli hususlardır. Kul hakkı varsa onu gidermek, gıybet, haset ve su-i zan