Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) “Vatan sevgisi imandandır” gibi bir söz söylememiştir!
Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Medine’ye hicret edince, orada bulunan Yahudilerle bir anlaşma imzalamıştır. Bu anlaşmada geçen önemli maddelerden biri de “vatanları olan Medine’ye bir saldırı olursa beraber savunma yapacakları” konusuydu. Demek ki vatanımızı korumak için gayri müslimlerle bile anlaşma yapılabilir ve vatan ne pahasına olursa olsun korunması gerekir.
Bir Müslüman dinini, namusunu, canını ve malını vatan ve devletiyle korur. Mesela bir Müslüman Almanya’da yaşıyorsa ve bir Müslüman devlet, Almanya’ya saldırsa bile korumak Dinimizin emridir.
Bu hadis diye bilinen söz, İbnu’l-Kayyim el-Cevziyye (Rahmetullahi Aleyh)’in el-Menaru’l-Münif isimli kitabında dediği gibi mevzudur! Yani asılsız olup uydurmadır!
Bu rivayet, Aliyyü’l-Kârî’nin el-Esrâru’l-Merfûa adlı eserinde geçmektedir. O, bu rivayet için Zerkeşî’nin: “Bu rivayete vâkıf olamadım”, Safevî’nin: “Bu rivayet sabit değildir” ve Sehâvî’nin: “Bu rivayete vâkıf olamadım; fakat manası sahihtir” şeklindeki açıklamalarına yer vermiştir. Aliyyü’l-Kârî, ayrıca bu rivayetin selefe/geçmiştekilere ait sözlerden olduğunun söylendiğini de belirtmiştir.
İman ile vatan sevgisi arasında bir bağlantı yoktur. Bunun yanı sıra o, rivayette yer alan vatan sevgisinin sadece mü’minlere özgü bir durum olması halinde kabul edilebileceğini; fakat bunun gayrimüslimler için asla bir iman alameti olamayacağını belirtmiştir.
Ayrıca söz konusu ifadede geçen “vatan” ifadesi ile “Cennet”, “Mekke” veya “Allah’a dönüş”ün kast edilmiş olabileceğini de söylemiştir. (Bkz: Aliyyü’l-Kâri, el-Esrâru’l-Merfûa, s:189-191, hadis no: 164.)
Aliyyü’l-Kârî’nin el-Esrâru’l-Merfûa adlı eserini tahkîk eden Muhammed Lütfi es-Sabbâğ ise bu rivayet hakkında şu değerlendirmelerde bulunmuştur:
“… Bu hadis sahih değildir, uydurmadır. Günümüz şartları ve olayları içerisinde hadis diye sunulan bu ifadenin metnine bakacak olursak bunun uydurma ve batıl olduğuna dair asla bir şüpheye ve kuşkuya yer olmadığını görebiliriz. Çağımızda İslam düşmanları, bu rivayeti, dini tamamen toplumdan soyutlamak ve kendilerince bir toplum oluşturmak amacıyla ileri sürmektedirler. Böylece “vatancılık”, “milliyetçilik” düşüncelerini ve tohumlarını pekiştirmek istiyorlar. Gerçek olan şu ki Müslümanın asıl vatanı onun akidesidir, inancıdır…” (Bkz: el- Esrâru’l-Merfûa, s: 191, dipnot: 2.)
Buraya kadar verilen bilgiler ışığında “Vatan sevgisi imandandır” rivayetinin Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e ait bir ifade olmadığı, yani onun adına uydurulduğu anlaşılmaktadır.
Fakat bu, vatan sevgisinin yanlış olduğu gibi bir sonuç ifade etmez. Kişinin vatanını sevmesi yanlış değildir, bunda hiçbir sakınca yoktur. Ama bu başkadır, bunun hadis olduğunu iddia etmek başka. Burada esas olarak söylenmek istenen, bu rivayetin Hz. Peygamber’e ait bir hadis olmadığı ve vatan sevgisinin bir iman göstergesi olmadığıdır. Ateistler, inkarcılar da vatanını sevebilir. Hatta bir Müslüman daha çok da sevebilir bu imanlarına işaret etmez.
Ayrıca vudu (‘Vodou’ Batı Afrika kökenli ruhçu-animist bir dini)’nde “vatan sevgisi büyüsü” de vardır.