Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) yapmış olduğu şifa duası
(El, ağrıyan yere konur ve öyle okunur)
اَللَّهُمَّ رَبَّ النَّاسِ ، مُذْهِبَ البَأْسِ ، اِشْفِ أَنْتَ الشَّافِي ، لَا شَافِيَ إِلاَّ أَنْتَ شِفَاءً لَا يُغَادِرُ سَقَماً
“Allahım! Ey insanların Rabbi ve ey ıstırapları dindiren! Şifa ihsan et. Senden başka Şâfî (dertlilere şifa veren) yoktur. Öyle bir şifa ver ki hiçbir hastalık bırakmasın.”
Her türlü hastalığa ve musibete karşı okunabilecek bir duadır:
اَللهُ أَكْبَرُ اَللهُ أَكْبَرُ اَللهُ أَكْبَرُ اَللهُ أَكْبَرُ اَللهُ أَكْبَرُ
اَللهُ أَكْبَرُ اَللهُ أَكْبَرُ اَللهُ أَكْبَرُ اَللهُ أَكْبَرُ اَللهُ أَكْبَرُ
فَرْدٌ حَيٌّ قَيُّومٌ حَكَمٌ عَدْلٌ قُدُّوسٌ… يُرْزَقُونَ
فَرِحِينَ بِمَا أتَاهُمْ سَلاَمٌ قَوْلاً مِنْ رَبٍّ رَحِيمٍ.
لِلَّذِينَ أمَنُوا هُدًا وَ شِفَاءٌ.
Not: Her gün münasip bir vakitte baştan sona kadar, suya 19 defa okunacak ve her defasında bir yudum su alınacak. Bu dua, Büyük Cevşen’deki Tahmidiye duasının başındadır. Sabah Namazından sonra okunması tavsiye edilmektedir. Su yerine hurmaya vs. de okunup yenebilir. Bediüzzaman Hazretleri sürekli bu duayı hastalıklarına okumuştur.
Aşağıdaki dualar hastalık ve sıkıntılar için şifa niyetiyle okunabilir:
1. Belli bir adede bağlı kalınmadan, içtenlikle Fatiha Sûresi okunup şöyle denebilir:
اَللَّهُمَّ هَذِهِ الشَّافِيَةُ وَأَنْتَ الشَّافِي، لاَ شَافِيَ إِلاَّ أَنْتَ وَلاَ شِفَاءَ إِلاَّ شِفَاؤُكَ، اِشْفِ شِفَاءً لاَ يُغَادِرُ سَقَمًا
“Allah’ım, işte bu şifa vesilesi Fatiha’dır; Sen de Şâfî’sin, şifa veren yalnız Sensin. Sen’den başka şifâ verebilecek kimse ve Senin şifandan başka da şifa yoktur. Hastalığı gider, bu derde deva ver; hastalıktan hiçbir eser bırakmayacak bir şifa nasip et.”
2. Önce
وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُؤْمِنِينَ وَيُذْهِبْ غَيْظَ قُلُوبِهِمْ
“Allah mü’minler topluluğunun gönüllerini ferahlandırsın, şifâ versin ve kalblerindeki ızdırabı gidersin.”(Tevbe Sûresi, 9/14-15)
يَا أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءَتْكُمْ مَوْعِظَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَشِفَاءٌ لِمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِنِينَ
“Ey insanlar! İşte size, Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdeki dertlere bir şifa, müminlere doğru yolu gösteren bir hidâyet ve rahmet geldi.” (Yûnus Sûresi, 10/57)
وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا هُوَ شِفَاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِنِينَ وَلاَ يَزِيدُ الظَّالِمِينَ إِلاَّ خَسَارًا
“Biz Kur’ân’ı müminlere şifa ve rahmet olarak indiririz. Ama o, zalimlerin ise sadece ziyanını artırır.” (İsrâ Sûresi, 17/82)
وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ
“Hastalandığımda O’dur bana şifâ veren.” (Şuarâ Sûresi, 26/80)
قُلْ هُوَ لِلَّذِينَ آمَنُوا هُدًى وَشِفَاءٌ
“De ki: Kur’ân, iman edenler için hidayet ve şifadır.” (Fussilet Sûresi, 41/44)
Ayetleri okunup şu dua tekrarlanır:
اَللَّهُمَّ أَذْهِبِ الْبَأْسَ رَبَّ النَّاسِ؛ اِشْفِ، أَنْتَ الشَّافِي لاَ شَافِيَ إِلاَّ أَنْتَ، لاَ شِفَاءَ إِلاَّ شِفَاؤُكَ شِفَاءً لاَ يُغَادِرُ سَقَمًا
“Allahım sıkıntımızı gider, Sen ki insanları rızıklandırıp her ihtiyaçlarını gideren, onları sürekli görüp gözeten ve her vesileyle terbiye edensin; dilersen buna da kâdirsin, şifâ ver Rabbim; Sen hastalıkları giderip sıhhat lütfedebilen yegâne Şâfîsin, Sen’den gayri Şâfî ve senin dertten eser bırakmayan şifandan başka da hakiki şifa yoktur.”
3. Yine aynı niyetle ve adede bağlı kalınmadan şu dua okunabilir.
اَللّٰهُ أَكْبَرُ اَللّٰهُ أَكْبَرُ اَللّٰهُ أَكْبَرُ اَللّٰهُ أَكْبَرُ اَللّٰهُ أَكْبَرُ
اَللّٰهُ أَكْبَرُ اَللّٰهُ أَكْبَرُ اَللّٰهُ أَكْبَرُ اَللّٰهُ أَكْبَرُ اَللّٰهُ أَكْبَرُ
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
فَرْدٌ حَيٌّ قَيُّومٌ حَكَمٌ عَدْلٌ قُدُّوسٌ
يُرْزَقُونَ فَرِحِينَ بِمَا آتَاهُمْ
سَلاَمٌ قَوْلاً مِنْ رَبٍّ رَحِيمٍ
لِلَّذِينَ أمَنُوا هُدًا وَ شِفَاءٌ